Makyaj Güncesi'nin burada bahsettiğim güzel etkinliğinde sevgili Watsons'ın yolladığı kutunun içinden mağazalara yeni gelen Pure Beauty CC krem çıkması ile orada bulunan herkes hem çok şaşırdı hem de çok sevindi. Ben de bütün yeni çıkan BB/CC krem tarzı şeyleri denemeyi çok sevdiğim için çok mutlu oldum.
Elimde kullanmakta olduğum açık bir kaç BB ve CC krem olduğu için ürünü denemeye başlamam biraz uzun sürdü, daha sonra da tam bir fikrim olmadan yazmak istemedim. Artık tüpü neredeyse yarıladığım için hakkında yorum yapabileceğim. Bana gelen renk natural rengi, bir de light tonu var Watsons'da satışta ve fiyatı da 25 TL. civarında diye hatırlıyorum.
Öncelikle hemen belirteyim, üründe paraben, lanolin, alkol yok o nedenle hassas ciltliler tarafından da rahatça kullanılabilir. Ürünün 40 ml. olması da iyi geldi bana, rahat bitecek bir miktar bu. İçindekilerin ve ürünün detaylı bilgisi için buraya bakabilirsiniz.
İçinde pink flower, yani pembe çiçek özleri varmış, cilt rengini eşitleme ve varsa kızarıklıkları giderme vaatleri arasında. Ayrıca artı bir özelliği de SPF 30'a sahip olması, bu da yaz aylarında bile rahat rahat kullanılabilmesi demektir ki cildimizi yaz aylarında mutlaka yüksek bir SPF ile korumalıyız.
Ürün bir koruma folyosu ile geliyordu ama ben sabredemeden açtım onu hemen. Tüpün ağzı ürünü istediğiniz kadarını almak için çok elverişli ve ürünün bitmeye başladığı noktada da çıkmasında bir sorun olacağını sanmıyorum.
CC krem yani "color corrector" yani renk düzenleyici olarak kapatıcı özelliği yok, yoğun sivilce görünümlü veya yüzünde herhangi bir nedenden iz bulunan kişiler için bu krem sadece baz görevi görecektir. Ama yüzünde çok problemi olmayanlar ve özellikle kuru ciltler için tam sür/çık tarzı bir krem, renk eşitlemesi çok başarılı ve ayrıca nemlendirme özelliği de var. Ben kremi 3 değişik şekilde denedim. Makyaj bazı sürdükten sonra cilt tonu eşitledim ve üzerine de fondötenle takviye yaptım. Kış ayları için bu yoğun sürüm kabul edilebilir ve görünümü de çok kötü olmaz. Ama yaz aylarında bu kadar çok bb/cc/fondöteni üst üste süremeyeceğimiz için, hafif yanık tende tek başına da bir kurtarıcı olacaktır. Kremi ayrıca tek başına kullanarak denedim, üzerine hafif bir pudra geçince hem kapatıcılığı artıyor hem de görüntüsü çok doğal oluyor. Son olarak da BB krem altına baz olarak sürdüm, fazla bir yoğunluk yapmadı yüzümde ama yaz ayları için bu formül de çok tercih edilir olmayacaktır.
Bitişi gayet canlı ve sağlıklı hatta bende parlak bir görüntü veriyor ve cilt rengimi eşitlemesini gerçekten çok beğendim. Ben mutlaka üzerine bir pudra geçiyorum ama kuru cilde sahip kişiler bu aşamayı atlayabilir. Pure Beauty CC krem ile birlikte denediğim fondötenlerden en iyi uyum sağlayan M.Asam'ın Magic Finish fondöteni ve Essence'in Soft Touch Mousse fondöteni oldu. Her ikisi de mat bitişli olduğu için, parlak bitişi olan CC kremi benim karmadan yağlıya dönük cildimde dengeledi. Mesela Rimmel London Wake me Up ile çok parlak bir bitiş verdiği için çok uymadı, ama yine kuru ciltler bu ikisini de bir arada kullanabilir. Bu arada hemen belirteyim, kokusu da hiç rahatsızlık vermeyecek çok hafif bir çiçek kokusu gibi, zaten sürülünce de kalmıyor.
İlk defa denediğim Pure Beauty BB/CC krem türevlerinden bu CC kremi gerçekten beğendim, karma ciltli olmama rağmen kusma yapmıyor ve fondöten bile sürmeden cildimi aydınlık ve rengini de eşitlenmiş ve doğal gösteriyor, yine bu CC kreme benim cildimde en iyi uyum sağlayan Revlon Colorstay Aqua Mineral Finishing Powder oldu. FlorMar CC kremlerden sonra bu krem yeni favorim oldu. Ürünü Watsons mağazalarında bulabilirsiniz.
Sevgiler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder