30 Ağustos 2014 Cumartesi

Toni&Guy Sea Salt Sprey..

Toni&Guy sea salt sprey yani deniz tuzu etkili saç spreyini özellikle bu yaz döneminde pek çok blog/vlog'da gördük. Genelde saçıma bakım spreyleri/kremleri dışında bir şey pek kullanmıyorum ama bu ürün kutulardan birinden gelmişti, o nedenle ilk geldiğinde biraz denemiş ve sonra sevmemiş ve bırakmıştım.
Tatile giderken bir daha deneyeyim diye bunu da aldım yanıma. Zaten saçlarım kısa olduğu için bu spreyin amacı olan denizde ıslanmış da buklelenmiş gibi görüntüyü pek vermiyor. Ama bu sefer duş sonrası saçımın suyunu alıp, nemli saçın sadece uçlarına sıktığımda fena bir görüntü almadım. O nedenle de yazlıkta sürekli kullandım bunu. 

Yazlıkta, yaz saçı olarak memnun kalsam da bu bittikten sonra, kış aylarında özellikle alıp kullanacağım bir sprey değil. Belki önümüzdeki yaza böyle bir minik boyunu bulursam alabilirim.

Uzun ve hafif dalgalı saçların hatta ince telli saçların memnun kalacağı bir sprey bu, kalın telli, kabarık saçlara da yaramayacağını düşünüyorum.
Sevgiler..

29 Ağustos 2014 Cuma

Faberlic Beautycafe Ürünleri..

Faberlic'den bayram öncesinde Beautycafe serisinin 3 güzel ürünü yollamıştı. Bir adet scrub/duş jeli, vücut kremi ve el ve tırnaklar için gece bakım kremi. Kremler bitter çikolatada en sevdiğim (ki normalde bitter sevmem ama buna bayılıyorum) portakal aromasından esinlenerek bitter çikolata&portakal kokusu içeriyorlar. Bu arada bu bitterler içinde de en iyisi Lindt markasına aittir.
Normalde çikolata sevmeme rağmen çikolata katılmış hiç bir ürünü sevmem. Yani yiyecek veya duş jeli fark etmiyor, sonuçta sevmiyorum. O nedenle Palm Olive'in çikolata kokan yeni serisinden veya TBS'nin çikolatalı vücut bakım serisinden falan hiç hoşlanmadım. Kokuları çok fena bir kere. Ama bunun kokusu özellikle yoğun bir çikolata olmasına rağmen bana baskın gelmedi, arada portakal aromasını da gayet rahat duyuyorum. Turunçgil kokuları bu tür ürünlerde özellikle tercih ettiğim kokulardır zaten.

Üstteki büyük kutu vücut kremi alttaki ise gece el bakım kremi.

Ama en sevdiğim ürün tartışmasız bu içinde minik tanecikler barındıran scrub/duş jeli oldu. Bir scrub için taneciklerini çok hafif ve köpürmesini de çok yoğun buldum. Elimle scrub olarak uyguladığım zaman duş jeli gibi köpürmeye başlıyor. Ben de gayet güzel bir şekilde banyo süngerime döküp, duş jeli olarak kullanmaya başladım. Banyoda kokusu harika duruyor, çok yoğun değil ve kalıcı da değil. Ama o verdiği yumuşaklık ve nemlilik hissine bayıldım. Banyodan çıkınca cildim ipek gibi parlıyor resmen. 

Hemen üstüne de bacaklarıma vücut bakım kreminden sürüyorum. Yazın böyle kremler çok yapış yapış duruyor ve terletiyor diye pek kullanmıyordum ama bu o kadar güzel emiliyor ki, 5 dakika içinde hiç bir şey sürülmemiş gibi ama ipeksi bir cilt kalıyor geriye. Bunun da kokusu çok yoğun değil, koluma veya elime sürdüğümde ancak burnuma değdirirsem alıyorum kokuyu.

Bu gece el ve tırnak bakım kreminde de çok memnun kaldım. Aldığımdan beri geceleri düzenli kullanmaya çalışıyorum. Bir shea yağlı krem kadar nem vermiyor belki ama yaz için ben yeterli buluyorum. Hemen yatmadan sürüp de beklemek zorunda kalmıyorum çünkü hemen emiliyor bu krem de. 

Hepsini çok sevdim, Faberlic'in daha önceden denediğim ürünlerinden de memnun kalmıştım. Bir an önce daha geniş bir satış ağına sahip olmalarını diliyorum.
Sevgiler..

Günün Ojesi Essie Dive Bar..

Günaydın. İzindeyken gezmelere doyamadım ve her gün kendimi minik bir de alışveriş ile ödüllendirdim. Gerçi alışverişler genelde yükte hafif pahada ağır oldular ama olsun. Boyner'de Essie ojeler indirimdeydi, normalde fiyatları sanırım 25 TL. falan ben 17 TL. gibi bir fiyata aldım.

Çok klasik renkleri değil ama Dive Bar isimli bu yanar döner, içinde pembe-mor geçişler bulunan metalik yeşili tercih ettim. Koyu ve pigmentli görünen bir renk olmasına rağmen ilk katta dalgalanma yapınca çok korktum, neyse ki sonra düzeldi ve kendini buldu. Kuruma süresi çok kısa ve çok dayanıklı bir oje. 

Ojeyi o kadar sevdim ki ertesi gün de tırnağımdan çıkarmaya kıyamadığım için Essence'in en sevdiğim topcoatlarından biri olan glitz&glam ile süsledim.  Bu topcoatun simlerini çok yerinde buluyorum, çok güzel parlıyor ve tırnağa da kolay geliyor.

Ahh Essie Dive Bar'ın pembe geçişi burada çok güzel görünmüş ama ne yazık ki bu renk geçişi tırnakta hiç belli  olmuyor, çok üzücü.

Çok çok beğendiğim bir ikili oldu bunlar.

Bulmuşken bir de Essie'nin herkesin çok övdüğü Vicked isimli koyu bordo rengini de aldım. Daha sürmedim ama bakalım herkesin övdüğü kadar aranan siyaha yakın bordoyu bulmuş olacakmıyım ben de.
Sevgiler..


28 Ağustos 2014 Perşembe

Mim Hangisini Seçerdiniz??

Uzun zamandır mim yapmamıştım, aslında yapmayı istiyorum ama ha bugün ha yarın derken unutuyorum. Sevgili Siri beni mimleyince unutmadan yapayım dedim.

1- Çok kitaptan oluşan seriler mi ya da tek kitaplar mı?
Her ikisinin de yeri ayrı derdim ama madem tek bir seçenek seçmeliyiz ben seri kitaplar derdim. Ejderja Dövmeli Kız serisini nasıl heyecanla ve zevkle okuduğumu henüz unutmadım.


2- Sadece kadın yazarları mı yoksa erkek yazarları mı okumak? 

Biraz sexist ve taraflı olabilir ama ben kadın yazarları tercih edeceğim, bkz. Agatha Christie, J.K. Rowland, Anne Rice..


3- Kitapçıya gidip kitap almak mı, internet üzerinden kitap almak mı?
Her zaman ve daima kitapçıya gitmek.. Gidip Akmar'da gezmek gibisi olur mu hiç??


4- Film olan kitapları mı dizi olan kitapları mı? 
İkisini de sevmiyorum ama tercih etmem gerekirse film derim tabi..


5- Günde 5 sayfa okumak mı yoksa haftada 5 kitap mı?
Haftada 5 kitap da fazlaymış, hiç işim olmazsa okunur gerçi..

6- Profesyonel bir yazar olmak ya da profesyonel bir yorumcu olmak?
Yorumcu olmayı tercih ederim..

7- En sevdiğiniz 20 kitabı tekrar tekrar okumak mı yoksa her gün daha önce okumadığınız yeni bir kitabı okumak mı?
Arada okuduğum kitapları yeniden okurum ama yeni kitapların tadı başka tabi..


8- Kütüphanede çalışmak mı kitap satıcısı olmak mı?
Kitap satıcısı olmak kesinlikle tercihim, hatta hayalim de bir kitapçı açmak..

9- Favori türünüzden kitaplar okumak mı yoksa favori türünüz hariç diğer her türden kitaplar okumak mı? 

Bu durumda favori türümden okumak diyeceğim ki o da polisiye-gerilim-korku tarzı romanlardır.



10 - Sadece fiziksel kitap kopyalarını okumak mı yoksa sadece e-kitap okumak mı?
Tercih yapmam gerekirse fiziksel olarak okumayı tercih ederim..


Bu mimi kitap okumayı seven bütün arkadaşlarıma yolluyorum ben de..
Sevgiler..

*Resimler Google'dan alıntıdır.

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Pastel ProFashion matte Red Carpet ruj..

Günaydın. #özelizbizbloggerizbiz event sponsorlarından Pastel Kozmetik tarafından yollanan kutudan çıkan ürünlerinden biri de Pastel'in yeni ProFashin serisi mat rujlardan 552 numaralı Red Carpet oldu. İsmi ile uyumlu tam bir kırmızı halı rengi.
Daha önce burada bahsettiğim #mybkevent de hediye edilen Hot Fuchsia isimli renginden de burada bahsetmiştim. Pastelin bu yeni rujlarının dokuları hakikaten çok hoş, şimdi bu ruju da kullanınca hatta bunun dokusu ilkine göre daha da hoşuma gitti.

Yalnız rujların altındaki etiketlerin hepsi aynı renk sanırım, diğerinin rengi de aynıydı.

Renge bayıldım, harika bir mat kırmızı, biraz Ruby Woo'yu anımsattı bana ama dudağımı kesinlikle kurutmuyor ki mat bir rujda ben bunu çok nadiren görürüm. 

Renk mat olmasına rağmen çok kolay sürülüyor ve dudak kusuru da belli etmiyor. Bu yönü çok iyi. Kalıcılığı ise süper, bir şey yeyip içsem bile biraz dağılıyor ama dudağımdan çıkmıyor. Ayrıca da yapısı çok hafif.

Swatch da bu şekilde, tabi güneşte olduğu için parlıyor biraz. 

Pastel'in bu seri rujlarını buradan inceleyebilirsiniz. Fiyatları da 14.90 TL. kendinize uygun bir renk bulup almanızı tavsiye edebilirim.
Sevgiler..

Günün Ojesi Flormar lime bonbon..

Günaydın. FlorMar'ın yeni Sugar Candy koleksiyonundan aldığım 4 ojeden ilkini burada yazmıştım. İkinci olarak da en sevdiğim renk olacak gibi görülen Lime Bonbon isimli rengi göstermek istiyorum. Bu renk şahane ışıltılı bir yeşil. 
Bazıları satış görevlilerinin de değerli katkıları ile ojelerin dokulu olduğu izlenimine kapılmış, hayır ojeler dokulu değil, kendiden ışıltısı/simleri olan ojeler dolayısı ile çabucak çıkıyor tırnaktan. Ayrıca bunun sürümü diğerine göre daha kolay oldu. 

Yapısı daha sıvımsı, ince katlar halinde sürdüm, hiç bir katta dalgalanma yapmıyor ama ilk iki katta şeffaf duruyor.

Kuruma hızı çok iyi ve 2 gün süresince de hiç bozulmadı.

Burada ojenin değişik katlarda duruşu görülüyor. 

Aslında tatil için 2 kat bile yeterli olabilirdi ama ben nasıl göründüğünü iyice görmek için 3. katı da sürmeden yapamadım. 

Bu ojenin güneşte görünüşü bence muhteşem oldu, çok sevdim.
Sevgiler..

Hobby Islak Bebek Havlu Serisi ile Bebeğinizi Güvenle Temizleyin..

Bebek cildi için özel geliştirilen Hobby Islak Bebek Havluları,  alkol ve paraben içermeyen yumuşak formülüyle bebeğinizin tüm cildini temizler, nemlendirir ve besler. Kremsi formülüyle bebeğinizin cildini rahatlatır.





Kalın, dayanıklı ve yumuşak mendilleriyle bebeğinizin hassas cildine zarar vermeden rahatlıkla kullanmanızı sağlar.



E vitaminli, 100% zeytinyağı özlü, aloe vera ve pamuk sütü çeşitleriyle bebeğinizin cildinin pH değeriyle uyumludur. Bebeğinizin el, yüz ve vücut temizliği için güvenle tercih edebilirsiniz.



Tavsiye edilen raf fiyatı: 2,45 TL


*Basın Bültenidir.

26 Ağustos 2014 Salı

Rebul cilt bakım macerası..

Şimdi geçtiğimiz hafta başıma gelen ve beni biraz üzüp, çokça da sinirlendiren bir olaydan bahsetmek istiyorum. Geçen hafta izinli olduğum için, çarşamba günü kendimi Brandium AVM'ye attım. Asıl amacım tabi H&M'i gezmekti. Nitekim gezdim, tozdum, kahvemi içtim saat de bu arada 13.30 falan oldu. Alt katı gezerken Rebul mağazasının önünde ücretsiz cilt bakımı/randevu alın gibi bir ilan panosu gördüm. İçeride de bir görevli vardı hemen girip sordum ben de ne zamana randevu alabilirim diye, kendisi direk vaktim varsa hemen yapabileceğini söyledi, ben de tamam dedim. Bu arada da ben de tam yeni gelmiştim gibi bir şey söyledi. A öyle mi dedim kendisine sonra da oturttu beni iskemleye beklemeye başladım. Bu arada içeriye başka bir hanım girdi, sanırım kendisi de orada çalışıyor ama ismini göremedim. Bir şeyler konuştular sonra sanırım beni işaret etti ve böyle imalı bir şekilde "gelir gelmez" lafını kullandı, ama sadece bu laf. Ben aynı anda kafamı kaldırım öbür görevliye baktım, bana şöyle bir güldü ama hani herkesin bir dışından canım içinden canın çıksın gülüşü vardır ya aynen o şekilde. Ben rahatsız olup, diğer görevliye ben kapsamlı bir şey olduğunu düşünmüyordum vaktiniz yoksa yapmayın gibi bir şey dedim ve bu anladığımı anladı. Yok falan dedi ve cilt bakımını yapmaya başladı. Bu arada bana çay kahve sormalar, her şeyi açıklamalar falan başladı ama benim suratım değişmişti zaten o zamana kadar.
İşte bu ürünlerin arkasında o cilt bakımı panosu vardı, ben içerideyken kaldırmışlar bu resmi çıktığımda çektim. Bakım tabi beklediğimden uzun sürdü, bu arada bana iltifatlar yağdırıldı. En son olarak bitince ben teşekkürler vaktinizi aldım deyip çıktım dükkandan. Belki de ben çok alınganımdır ama bu yapılanı hiç de hoş karşılamadım. Beni kast ettikleri bariz belliydi ve öbür görevlinin o sahte gülüşü, daha sonra o panoyu kaldırmaları, bakım esnasında bana yağdırılan iltifatlar ve en sonunda normalde ürün satmaya çalışacağına sesini bile çıkartamaması da benim düşüncemin doğru olduğunu gösteriyor. Orada o gelir gelmez lafını ağzından kaçırdı ve geri de alamadı, ben bunu hiç yakıştıramadım.
Normalde böyle bir olay olmasaydı bu ürünlerin hepsine bakar ve tanıtmak için haklarında bilgi edinirdim, şimdi ise kolonya almak için bile mağazalarına girmem artık diye düşünüyorum.

Kusura bakmasınlar ama üzerime alındım ve rahatsız oldum. Personellerine daha iyi eğitim vermeleri gerekir, bu sadece Rebul için değil bütün markalar için geçerli, her gün bir sürü şikayet duyuyoruz son zamanlarda.
Sevgiler..


25 Ağustos 2014 Pazartesi

Doa Kozmetik cilt kremi&göz altı serumu

Günaydın. Doa Kozmetik daha önce bazı ürünlerini deneme fırsatı bulduğum, ürünleri doğal ve Türk yapımı bir marka, sadece online satışı var ve fiyatları da oldukça uygun. 
Güneş koruyucu cilt kremi ve göz altı serumundan oluşan bu iki ürün sevgili Makyaj Odası'nın  burada bahsettiğim etkinliğinde firma tarafından hediye edilmişlerdi. Özellikle güneş koruyuculu cilt kremini denemek için yaz aylarını beklemiştim. Şimdi Temmuz ayından beri deneyimlediğim ürünlerden bahsetmek istiyorum.

İçerikleri oldukça doğal ama yine de kendi sitelerinden link vereceğim çünkü orada içerik açıklaması daha net ve güzel yapılmış.
Göz altı serumu için buraya ve güneş koruyucu cilt kremi için de buraya bakabilirsiniz. 

Özellikle güneş koruyucu cilt bakım kremi çok ilgimi çekti çünkü bir kaç kullanımda gördüm ki yüzümde o yoğun beyazlığı bırakmıyor ve aksine hemen emilip normal hatta mat bir hava veriyor. Bunun da nedenini sitede şu paragrafı okuyunca anladım.
"Ürün araştırılırken kimyasal güneş koruyucular olmaksızın yapılamayacağını anladık, yapılırsa cildinizde süt beyaz bir titanyum dioksit veya çinko oksit tabakasıyla gezmek zorunda kalacaktınız ki bu hiçbir tüketicinin en azından yüzünde istemeyeceği bir görüntü. BU durum karşısında kimyasal filtreleri en aza nasıl indirgeriz araştırmaları bir yıla yakın sürdü ve en sonunda %2 kimyasal güneş koruyucu filtre kullanabileceğimiz formülasyon geliştirebildik.

Ürün formülü kabaca %87,5 su %2,5 kremleştirici özel soya lechitini %2 güneş filtresi, %2 bitki ekstresi, %1 vitamin, %1 doğal titanyum dioksit, %1 sodyum, çinko, manganez ve mangan PCA'lar (cildin yapıtaşı prolidon karboksilik asit), %1 biosaccaride sakızı içeriyor."

Evet sürülür sürülmez emiliyor ve elimde gördüğünüz gibi doğal hatta mat bir bitiş sağlıyor. Güneş koruma faktör derecesi ise 25 ve hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı koruma sağlıyor. Belki plaj için yetersiz bir koruma ama şehir içinde makyaj altına yüzümde beyazlık oluşturmadan kullanabildiğim şahane bir krem bence. Fiyatı da çok uygun, online alımda tabi 15 TL. Ürün 30 ml. ve oldukça da bereketli. 

Göz altı serumuna gelirsek, serum bütün göz çevresi için değil, sadece göz altı için için düşünülmüş. Sabah ve akşam göz altına varsa başka bir göz çevresi kremi ile birlikte veya tek olarak uygulanabiliyor. Ben özellikle akşam sürdüğümde göz altımda hafif bir gerginlik hissediyorum.Yaz olmasına rağmen krem bulaşmıyor ve kusma yapmıyor, ayrıca bunu kullandığımdan beri de göz altı şişlerim uyku düzenim hala bozuk olmasına rağmen azalma kaydettiğini gözlemliyorum. Umarım etkisi kalıcıdır. Fiyatı sitesinde 30 TL. ve yine çok az miktarda kullanıldığı için oldukça uzun zaman gidecek bir ürün.

Doa Kozmetik'de 25 TL. üzeri alışverişte ücretsiz kargo uygulaması var. Ben hala tırnaklarım için kullandığım Shea yağı başta olmak üzere diğer kullandığım ürünlerden de çok memnun kalmıştım. Bu iki ürünü de tavsiye edebilirim.
Sevgiler..


Sevgili Yaso'dan gelen hediyeler..

Geçen hafta sevgili Yasemin'den şu şekilde bir paket aldım. İçinde bütün bu Catrice güzelliklerinin olduğu ama en önemlisi dostluğunun olduğu güzel bir paket. Çok daha önceden beni arayıp, istediğim şeyleri tek tek sormuştu sevgili Yasemin. Geçen Pazartesi de paketim geldi. Ankara'ya gidip oradaki blogger arkadaşlarla tanıştıktan sonra da söylemiştim, ben çok şanslı bir insanım ki bu kadar tatlı insanı bu blog sayesinde tanıdım ve bana blog yazmanın kazandırdığı en önemli şey bu tatlı dostlar oldu.

Görünce resmen sevinçten havalara uçtum, instagramda da göstermiştim, bir kaç gün hakikaten elimi bile sürmeye kıyamadım bunlara. Catrice markasına ait ürünleri herkes yani kullanan herkes çok övüyordu. Ben ilk defa deneyeceğim.

Bu güzellikleri taa Almanya'dan benim için sipariş eden ve sonrasında kavuşmamı sağlayan sevgili Yaseminciğime çok teşekkür ediyorum. Ürünlerin detaylı anlatımı/tanıtımı da yakında blogda olacak.
Sevgiler..

24 Ağustos 2014 Pazar

Günün Ojesi Koton 250..

Günaydın, tatil bitti işe başladım bugün ama tatil ojelerimi paylaşmaya devam ediyorum. Bugün Koton'un yeni çıkarmış olduğu ojelerden mor renkli 250 numara var sırada. Daha önce Koton'un turuncu 203 numarasından burada bahsetmiştim.
Tuhaf bir şekilde bu, 203  numaraya göre daha az pigmentli bir oje, 2 kat sürdüm sanıyorum ama normal zaman olsa 3. katı da sürerdim buna daha iyi olurdu hatta. Ayrıca bunu diğerine göre daha dayanıksız da buldum. Belki deniz faktörü etkili olmuş olabilir. Renk çok farklı değil ama yine de beğendim ben.

Daha önceki yazımda bahsettiğim gibi ojelerin peşin fiyatı 2.99 TL., taksitle 3.29 TL. oluyor. Bu arada Koton'un artık makyaj ürünleri de çıkarmasını bekliyorum, zaten yeni bir parfüm serisi çıkardılar, yavaş yavaş makyaj ürünleri de yoldadır sanırım.
Sevgiler..

23 Ağustos 2014 Cumartesi

Günün Ojesi.. FlorMar Sugar Candy Sugar Plum..

Günaydın. FlorMar yine yeni bir oje koleksiyonu çıkardı, ben de buradan minik bir alışveriş yaptım ve burada bahsetmiştim. Sugar Candy serisi ilk başta dokulu olacakmış gibi duran ama sadece içinde bulunan mini micro simler sayesinde kendinden ışıldayan bir seri. FlorMar'ın SuperShine serisine benziyor ama onun yapısı daha ince olmakla birlikte sanki daha düzgündü. Bu seriden bununla beraber 2 oje kullandım henüz, yapıları ince ama artık ben mi fırçaya alamıyorum, miktarı ayarlayamıyorum, ilk iki katta çok kötü duruyor.

Ama 3. katı geçtiğim anda oje düzeliverdi.  Tırnaktaki boşluklar kayboldu ve renk eşitlendi. Kuruma süresi çok kısa, sürdüğüm 3 kat hiç sorunsuz kurudu.

Koyu renklerde böyle sıkıntılı sürülen ojeler genelde açık renklerde iyice pigmentsiz olurlar, o nedenle aldığım 4 renkle yetineceğim. Bu arada fiyatları da 4.90 TL. olması lazım.
Sevgiler..

22 Ağustos 2014 Cuma

Oriflame Lipbalm Serisi..

Tünaydın, şimdi daha önce hazırlanmış ancak taslaklarda unutulmuş bir yazı okuyacaksınız. Sevgililer günü için Oriflame'den gelen güzel paketin içinden çıkan Almond, badem aromalı lip balmın yanında bir türlü bahsetmeye fırsat bulamadığım ama bir süredir de bayılarak kullandığım bir de Cherry, kiraz aromalı lipbalmım mevcut. 
İkisi de daha doğrusu Oriflame'in bütün bu seri balmları böyle küçük kutular içinde geliyor. Bendekilerden başka şahane olduğunu tahmin ettiğim karamel ve hindistan cevizi aromalı olanlar da var. Bütün çeşitlerini buradan inceleyebilirsiniz.

Özellikle kutuları çok şirin ve zarif olmakla birlikte aslında hiç pratik değiller. Şimdi neden olduğu da geliyor.

İşte bu yüzden, balm yani ürün kutusunun baya bir iç kısmından başlıyor ve benim gibi uzun tırnaklara sahip insanlar tırnak içlerine bulaştırmadan o ürünü mümkün değil alamıyorlar. Bir çubuk yardımı ile bir kaç defa denedim, verdiği yumuşaklık hissi ve koku muhteşem, ama sürekli elimin altında olabilecek pratik bir ürün değil. Kutulara bir de uygulama çubuğu konabilir bu sorunu çözmek için ya da ürünler Eos formunda falan yapılabilir. Eos formunda olsa bunlar bildiğiniz almalara doyamam diyebilirim çünkü her bir aroması ayrı güzel.

Paketi geri dönüşümden gelmiş ve yine dönüşebilir ama o P simgesi nedir emin olamadım. Peta olabilirmi, bilgisi olanlar yardım ederse sevinirim.

Kısaca şirinlik ve muhteşem koku kontenjanından alabileceğim ama gün içinde sık sık kullanılamayacak bir ürün, ancak gece yatarken bir çubuk ile sürebiliyorum kendilerini.
Sevgiler..

21 Ağustos 2014 Perşembe

Neutrogena oil free nemlendirici..

Günaydın. Neutrogena'nın bu yağsız nemlendiricisini sanırım Anneler Günü ya da Kadınlar Günü gibi bir indirimden almıştım. Elimdeki Acnecinamide Jel krem bitince sabah ve akşam cildimi nemlendirsin ama parlatmasın diye bunu kullanmaya başladım.
Neutrogena'nın cilt bakımı ürünlerinden çok temizleyiciler ve sivilce önleyici jelini daha çok seviyorum ve ara ara kullanıyorum. Ama bu krem de yağlandırma yapmaması ve cildimi çok parlatmaması açısından memnun kaldığım bir krem oldu.

İçindekileri göremedim, çünkü sanırım kutusunu atmışım. 

Jele benzeyen bir yapısı var, kolaysa sürülüyor, dağıtılıyor ve hemen emiliyor. Hele bu yaz günlerinde sabah ve akşam kullanıyorum. Ama gündüz için bu ağustos sıcağında yetersiz kalmaya başladı artık. Günde iki defa parlama önleyici mendil ve pudra ile takviye yapıyorum. 

Ama bu kremin suçu değil tabi bu kadar neme hiç bir şey dayanamazdı, resmen akvaryumda yüzer gibiyiz bu aralar, neyse az kaldı sonbahar geliyor.
Sevgiler..

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Günün Ojesi Flormar Golden Ball..

Günaydın. Tatil ojelerinden devam ediyorum, bu sefer seriden ilk denediğim ojeyi burada anlattığım FlorMar Beauty Toys serisinden Golden Ball isimli oje var sırada. Bunu da resimlerden anlaşıldığı gibi tatilde sürdüm.

İlk denediğim Mermaid fena değildi bu da güzel bence. Yapısı açık renk bir ojeye göre oldukça iyi ve pigmentli, iki normal katta kapattı, oldukça dayanıklı da çıktı bozulmadan kaldı tırnağımda. Hatta bunu diğerine göre daha çok sevdim bile diyebilirim. Bakalım serinin diğer renklerini alıp almamakta kararsızım hala.

Bu parlak sarı Golden Ball yaz için çok güzel bir alternatif bence.
Sevgiler..

19 Ağustos 2014 Salı

Caudalie Parfume Divine..

Bir Fransız markası olan Caudalie'den daha önce blogumda bahsetmiştim. Ürünlerini severek kullandığım, temiz içerikli, güzel bir marka. Daha önce en popüler ürünlerinden biri olan Beauty Elixir'den burada bahsetmiştim. Bir parfümünü ise ilk defa deniyorum.
Parfümü tanımlamak için Sitesinden alıntı yapalım.
Mathilde Thomas'nın parfüm ustası Jacques Cavallier ile yarattığı Parfum Divin de Caudalie'ye de bayılacaksınız.
Parfümde misk ve vanilya notalarına Bulgar ve Fas gülü eşlik ediyor. Virginia sediri ve pembe biber de parfümün diğer notalarından."

İlk kullandığımda burnuma gelen en baskın koku gül kokusuydu zaten, gül parfümde çok bayıldığım bir koku değil ama o baskın gül kokusu yerini vanilyaya bıraktığı zaman  çok sevdiğim bir koku oluyor.

Şişesi çok hafif, zarif, çantada bile kolay taşınacak bir yapıya sahip.

Bütün ambalajın altın renklerinde olması ayrıca zarif duruyor. Kapakları dişbudak ağaçlarından yapılmış ve ahşap ve altın rengi cam şişe harika bir uyum yakalamış.

Ayrıca Divine serisinde , kuru yağ, scrub ve otobronzer bulunuyor ki içlerinde Divine Oil wishlistime tepeden giriş yaptı.  Parfum Divin de Caudalie'i yetkili eczanelerde bulabilirsiniz.  Caudalie'ye bu güzel parfüm için tekrar teşekkür ediyorum.
Sevgiler..

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Flormar Mat Far M103..

Günaydın. FlorMar'ın mat serisindeki bu farı alalı çok uzun zaman oldu, tam hatırlamıyorum ama görüldüğü gibi zaten gramağı çok yüksek bir far, ben kaç yıldır kullan kullan ancak üzerindeki bombeyi biraz indirebildim. Farın tam mat ve tam sevdiğim gibi acı kahve olması almamda etkili olan sebepler.

İlginç bir şekilde hiç tozutmayan bir far, her türlü makyaja yakışıyor ve bence mat serinin en güzel farı, bu seride toplam 4 far var, şimdi siteye baktım da bunlara isim de verilmiş ve bunun adı cacao, süper olmuş. Benim elimde 102 numara orange popsicle'da var. Keşke bu seriden daha çok renk seçeneği olsaydı.

Renk çok net, düz bir kahverengi, bu farı aynı zamanda kaşlarımı doldurmak için de kullanıyorum, çok amaçlı yani.

Yalnız tabi fiyatları biraz uçmuş durumda, 25.75 TL. olmuş, çok fazla bence bu fiyat. Tama gramaj fazla, renkler güzel ama yine de alırken tereddüt edeceğim bir fiyat.
Sevgiler..