50 SPF içeriyor ki yüzüm için en azından ilk başta tercih ettiğim faktör budur. Güneşe ilk defa çıkacakların ve özellikle beyaz-buğday tenlilerin de kullandığı faktör bu olmalı bence. Daha azı ile güneşe çıkarsam mutlaka lekelenirim ben zaten. O nedenle özellikle sabah yürüyüşe giderken, öğleden sonra güneşlenmeye gitmeden bir süre önce yüzüme güzelce bu kremden sürdüm.
Bütün yüksek koruma faktörüne sahip kremler gibi yapısı yoğun ve kolay emilen bir krem değil, yüzde bir süre bir beyazlık kalıyor. O nedenle çok miktarı bir anda değil, az miktarlarda parça parça uygulamanızı öneririm. Yavaş yavaş, yedire yedire daha iyi oluyor. Bu kremi kullandığım sürece yüzümde en ufak bir lekelenme yaşamadım. Güneşlenme işlemi devam ederken daha düşük koruma faktörlü veya hiç koruma içermeyen bronzlaştırıcılarımı da hep bu kremin üzerine sürdüm. İlk 4-5 günden sonra bunu tabi bir kenara bırakıp, önce 30 SPF, daha sonra da 15 SPF'li ürünlere geçtim. Ama bronzlaştırıcı yağlarımı mutlaka en az 15 SPF'e sahip bir ürün üzerine kullandım.
Ürünün vegan olması ayrıca dikkatimi çekti ve "cruelty free" sertifikası da bulunuyor.
Kısaca yazın son zamanlarında kullansam da sevdiğim ve faydasını gördüğüm bir ürün oldu. Watsons'a tekrar teşekkür ediyorum.
Sevgiler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder